Akıllarda kalan Cumhuriyet Yürüyüşü için fırsat var Bursalılar heyecan içinde…

Akıllarda kalan Cumhuriyet Yürüyüşü için fırsat var  Bursalılar heyecan içinde… 1998`de gündüz, 2001`de gece yapılan muhteşem Cumhuriyet Yürüyüşleri akllardan çıkmadı. Üstelik fırsat kaçmadı. Bugün karar verilse, yarın binlerce kişi coşkuyla yürür…

Çalan telefonlara ve gelen elektronik postalara bakılırsa, galiba farkında olmadan suda yayılan halkalar etkisine yol açtık.

O etki…

“Cumhuriyet Yürüyüşü merkezde neden yok?” başlığıyla dün bu sütunlarda yönelttiğimiz soruyla ortaya çıktı.

Nilüfer Belediyesi’nin gelenekselleştirdiği, Mudanya Kaymakamlığı’nın da ikinci kez organize ettiği Cumhuriyet Yürüyüşü’nün merkezde yapılmaması gerçekten büyük bir eksiklik.

Bu arada…

Yeri gelmişken, dünkü yazımızda yaptığımız kurgu hatasıyla ortaya çıkan yanlış bilgiyi de düzeltmek istiyoruz.

Bursa’nın belleğinde kalan iki muhteşem yürüyüşü var.

İlki…

1998 yılında, Cumhuriyetin 75. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen ve gündüz yapılan yürüyüş.

Orhan Taşanlar dönemin Bursa Valisi olarak o yürüyüş organizasyonuna öncülük etmişti. Büyükşehir Belediye Başkanı da Erdem Saker’di.

Heykel’de Atatürk Anıtı’na binlerce kişinin katıldığı çelenk koymayla başladı, sonu görünmez bir kafileyle Şehreküstü’de sona erdi.

İkincisi…

2001 yılında yapıldığında Bursa Valisi olarak görevde Ali Fuat Güven vardı, Büyükşehir Belediye Başkanı ise Erdoğan Bilenser’di. Heykel’den başlayan gece yürüyüşünde meşalelerle stadyumda sona ermişti.

Konvoyun başı yürüyüşü stadyumda tamamladığında, sonu Tayyare Kültür Merkezi’nin önündeydi.

Gördük ki…

Bu iki yürüyüşü de Bursalılar unutmamışlar ve her yıl daha da artan coşkuyla yeniden yaşamak istiyorlar.

Nitekim…

Dün arayanlar arasında Türk-İş Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca da vardı ve şunu anlattı:

“5 Ekim’de Sayın Valimiz Şahabettin Harput başkanlığında Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla ilgili toplantı yapıldı. O toplantıda Sayın Valimiz, ‘Cumhuriyet Bayramı’nı nasıl kutlamalıyız?’ diye sordu.”

Devam etti:

“Bunun üzearine söz aldım ve ‘Cumhuriyet Bayramı denildiğinde benim aklıma Taşanlar’ın düzenlediği yürüyüş geliyor’ dedim. Görkemli bir yürüyüşle Culhuriyet Bayramı kutlamayı önerdim. Bu öneri destek de gördü.”

Şunu da ekledri:

“Önerim Valimizin ilgisi çekti ve değerlendirilmek üzere tertip komisyonuna inceleteceğini söyledi.”

Sonraki gelişmeyi ise şöyle aktardı:

“Toplantıdan dönüşte şube başkanlarımı topladım ve bu yıl Cumhuriyet Bayramı’nın büyük bir yürüyüşle kutlanacağını söyledim. Hazırlıklarımıza hemen başladık.”

Şaşkınlığı şu:

“Fakat davetiyeler gelince, yürüyüşün programda olmadığını gördüm ve çok şaşırdım. Hemen komisyonu aradım. Beni Vali Yardımcımıza yönlendirdilenr. O görüşmeden de bir sonuç çıkmadı.”

Gelinen noktada…

Bize de yansıyan görüşlerin çoğunluğunu Kanca şöyle seslendirdi:

“Böyle bir konuda hiçbir zaman geç kalınmaz. Eğer şimdi karar verilsin, yarın binlerce kişi toplanıp yürürüz. Üstelik Bursa’daki tüm kuruluşlar seve seve katılırlar ve organizasyonda hiç sıkıntı yaşanmaz.”

••••••••••

Doğrusu…

Bursalılar’da 1998’de gündüz ve 2001’de gece yapılan iki muhteşem Cumhuriyet Yürüyüşü derin izler bırakmış.

İnsanlar aynı coşkuyu hep yaşamak istiyorlar ve özlüyorlar.

Onun için…

Böyle bir organizasyona hiçbir zaman geç kalınmış olmaz. Bursa anında kenetlenir ve muhteşem görüntüler yine akıllara kazınır.

Bu arada…

Valilik’teki toplantı sonrası 60 metrelik dev bir Türk Bayrağı yaptıran Türk-İş Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, tüm şubeleri Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği yürüyüşe yönlendirdiğini söyledi.

Bursa’nın ayaklanması umurunda bile değil… İDO tırları Mudanya’ya taşıma projesinde ısrar ediyor

Son iki yıldır, her defasında Bursalılar’ın tüylerini diken diken eden habere dün de Sabah gazetesinin 11. sayfasında rastladık.

“İDO şehir içindeki tırları denizden yürütecek” başlıklı haberde şu bilgiye yer veriliyordu:

“…Amaç şehir içindeki tırların denizyolu ile Marmara’nın karşı tarafına geçirilmesi. Fizibilite etütleri yapılan ve dört yıl içinde tamamlanacak olan proje kapsamında Tekirdağ, Bandırma, İstanbul ve Bursa arasında ro-ro gemileri mekik dokuyacak.”

••••••••••

Konuyu…

İlk kez bu sütunlarda 23 Eylül 2007 tarihli yazımızla Bursa gündemine getirdik.

O yazıda…

İDO’nun İstanbul trafiğini tırlardan kurtarmak için Ambarlı-Mudanya arasında çalışacak ro-ro gemileri projesi geliştirdiğini duyurduk.

Üstelik…

Alınacak iki gemiyle günde yaklaşık 1.700 tırın İstanbul trafiğine sokulmayıp Mudanya’ya gönderileceğini vurguladık.

Projeyle…

İDO’nun yaptıracağı ve ropax olarak adlandırılan 140 tır kapasiteli bir geminin günde 6 sefer yapması, iki gemiyle günde karşılıklı toplam 1680 tır taşınması, 140 tır yüklenecek bir geminin arka arkaya eklendiğinde 5 kilometre uzunluğundaki tır konvoyunu İstanbul’dan çekmesi öngörülmüş.

Sonra da şunu sorduk:

“Günde 1.700 tır Mudanya Yolu’na girerse, o yolun trafiği nasıl olur? İDO İstanbul’u kurtarmak isterken Bursa’yı neden yakıyor?”

Dahası…

Güzelyalı Hızlı Feribot İskelesi yapılırken bu konunun İDO tarafından önerildiğini ve dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Hikmet Şahin tarafından reddedildiğini vurguladık.

••••••••••

Yükselen tepki nedeniyle İDO projesini uygulamaya koyamadı. Ama zaman zaman gündem denemesinden de geri kalmadı.

Görünen o ki…

Bursa’nın her seferinde ayaklanıp tepki vermesi İDO’nun umurunda bile değil. Aksine, İstanbul trafiğini kurtarmak adına Bursa ve Mudanya yollarındaki trafiği mahvetmekte ısrarlı.

Fakat…

Ne yapıp edip, tırları bizim yollarıa saracaklarını sanıyorlarsa aldanıyorlar. Siyasetçisinden bürokratına, seçilmişinden atanmışına, kentlisinden köylüsüne Bursa bu direnişten asla vazgeçmez.

Yine de…

Su uyusa bile İDO’nun uyumadığı bir kez daha ortaya çıktığına göre, hepimizi yine ciddi sınav beklediğini vurgulamak gerekiyor.

Bu arada…

İki yıl önce konuyu ilk gündeme getirirken, iki şeritli Bursa-Mudanya yolunun tırlarla kaplanacağı için tıkanacağını yazmıştık.

Geçenlerde de…

Karayolları’nın, Mudanya Yolu’nu gidiş-dönüş üç şeride çıkarmak için proje hazırladığını duyurduk.

Kafamıza takılan da bu.

Yoksa, İDO’nun projesine yolun altyapısı için hazırlık mı yapılıyor?

Gel de düşünme.

CHP’nin listeleri ve özel beklenti

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nin genelgeyle parti örgütlearine duyurduğu kongre takvimini dün bu sütunlarda yayınladık.

21 Ekim’de askıya çıkan üye listelerine itiraz dün akşam sona erdi. Delege seçimleri 7-22 Kasım, ilçe kongreleri 26 Aralık 2009-21 Şubat 2010 arası, il kongreleri de 6 Mart-18 Nisan 2010 arası yapılacak.

Ne var ki…

Gemlik, Orhangazi ve Harmancık’ta ilçe binaları kapalı olduğu için listelerin kontrol edilemediği kulağımıza geldi.

Bu arada…

İhraç istemiyle disipline verilen Hasan İlter de gönderdiği elektronik postada, Osmangazi delegelerinin olağanüstü kongre davasının 12 Kasım günü sonuçlanıp karar çıkacağına inanıyor.

Söylediği şu:

“Eğer ilçe kayyuma teslim edilirse Bursa’da bir çok denge değişir. Yani değişik bir kongre süreci yaşayabiliriz.”

Kurultaya İstanbul’dan 2 Bursalı

Cumartesi günü Demokrat Parti ile Anavatan Partisi’nin birleşme kurultayı var. Bunun için, DP’nin 45, Anavatan’ın 35 kurultay delegesi cuma akşamı birlikte Ankara’ya gidecekler.

Kurultayda, Bursa’dan gidenlerin yanında İstanbul’dan gelecek iki Bursalı delege daha olacak.

Biri, daha önce Orhangazi’de ilçe başkanlığı yapan DP Bakırköy İlçe Başkanvekili Necmettin Dönmez.

Diğeri ise, Orhangazi’nin efsane siyasetçilerinden ve eski belediye başkanlarından Hüsnü Tozkoparan’ın torunu Selay Tozkoparan.

Bakırköy’den DP delegesi olan Selay Tozkoparan aynı zamanda Mavi Gözlü Dev Nazım Hikmet filminin yapımcı şirket ortağı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 28-10-2009