Amerika artık iç politikamızı daha çok konuşuyor

Amerika artık iç politikamızı daha çok konuşuyor  Amerika`daki think thank kuruluşları Türkiye iç politikasıyla ilgili sürekli toplantı yaparlar. İlk kez Kongre binasında iç politikamız konuşuldu. Toplantıyı izleyen Burak Küntay bunu çok önemli buluyor…

Amerika Birleşik Devletleri Kongre Merkezi’ndeki Rayburn 2200 nolu binada dün özel bir toplantı vardı.

Hürriyet’ten Sedat Ergin, aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıcı olan Milliyet’ten Rıza Tülümen ile Sabah’tan Bülent Kahraman ve Zaman’dan İhsan Dağı toplantının konuşmacılarıydı.

Kongre üyeleriyle bazı senatörlerin danışmanları dinleyiciydi.

Ayrıca…

Bahçeşehir Üniversitesi Amerikan Araştırmaları Merkezi Başkanı Burak Küntay da özel davetli olarak toplantıyı izleyenler arasındaydı.

Dün Burak Küntay’a toplantıyla ilgili izlenimlerini sorunca şunu söyledi:

“Daha çok Ergenekon davası, telefon dinlemeleri, Ermeni ve Kürt açılımı gibi Türkiye’nin iç politikaları konuşuldu.”

Çok önemli bir tespit yaptı:

“Aslında, Amerika’da bu tür toplantılar think thank kuruluşlarında hep yapılır. Ama ilk kez Kongre’de konuşuldu.”

Bunun ne anlama geldiğini açıkladı:

“Eskiden bu ortamlarda Amerika-Türkiye-İran ilişkileri, Ortadoğu gibi konular ele alınırdı. Amerika’da artık Türkiye’nin iç politikasının öne çıktığı görülüyor.”

İlginç olan şu:

Ele alınanlar genelde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin eleştirildiği konular.

Anlaşılan o ki…

Kafalar karışmış bazı kaygılar oluşmaya başlamış.

Bu durum…

Salı günü Amerika’da olacak Başbakan Erdoğan’ın ziyareti öncesinde pazarlığa yönelik strateji midir, yoksa “Türkiye’de muhalefet ne yapıyor?” sorusunu daha fazla ciddiye almak mı gerekir bilemiyoruz.

Ama…

Küntay’ın değerlendirmesini önemsedik.

Uzaklardan bir not daha:

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan ile ABD Ekonomi Bakanı geniş kapsamlı bir ticaret anlaşmasına varmışlar.

Sarıgül hareketine katılan Kurşunlu Belediye Başkanı: Baykal’a söyleyemediğim için üzgünüm

Erkan Dönmez iki dönemdir İnegöl’e bağlı Kurşunlu Belediye Başkanı olarak görev yapıyor.

Ancak…

İki dönemdir seçildiği Cumhuriyet Halk Partisi’nden, Mustafa Sarıgül önderliğindeki Türkiye Değişim Hareketi’ne katılmak üzere ayrıldı.

Dün uğradığında, gelişmeleri konuştuk.

Gördük ki…

Kararında her şeyden önce “insani ilişkilerle gelen bir vefa” söz konusu.

Üstelik…

Kararı tek başına vermemiş. Bunu da şu sözlerle anlattı:

“Kurşunlu’da belde yönetimi ve belediye meclis üyesi arkadaşlarla hep beraber oturup konuştuk. Meclis  üyelerinden bir arkadaş dışında, hep birlikte Sayın Mustafa Sarıgül’ün yanında yer almaya karar verdik.”

Birinci etken şu:

“Türkiye’de çok ciddi anlamda siyasette alternatifsizlik yaşanıyor. Hem bu alternatifsizlik, hem de lider boşluğunun Mustafa Sarıgül ile dolacağına inanıyorum.”

Şunu vurguladı:

“Ben de, arkadaşlarım da Mustafa Başkan’ın çok başarılı olacağına inanıyoruz.”

Peki…

Artık geride kalan CHP’de bir sorun yaşadı mı?

Cevabı şu:

“Hayır, hiçbir sorun yaşamadım. Aksine, CHP’de çok iyi dostluklarım oldu. Kimseyle kavgam da kırgınlığım da yok. Ben aynı şekilde dostluklarımın devam edeceğine inanıyorum.”

Şunu ekledi:

“Bana hakkı ve hukuku geçenlerden helal etmelerini istiyorum. Ben de kendi payıma hakkımı helal ediyorum.”

Bu noktada…

İki ay önce CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la yaptığı görüşmedeki “Ölünceye kadar CHP’liyim” sözünü anımsattık.

Söze…

“O gün orada değişik bir hava vardı. Sayın Baykal’la karşı karşıya oturduğumda, çevreden de söyleyeceklerimle ilgili beklenti vardı” diyerek başladı ve şunu söyledi:

“O şartlar altında Deniz Bey’e gideceğimi söyleyemedim. Kendisi yıllarca benim genel başkanlığımı yaptı ve karşımda oturuyordu. Orada gözünün içine bakarak ‘Mustafa Sarıgül hareketine katılacağım’ diyemediğim için üzgünüm.”

••••••••••

Aslında…

Bursa’da Sarıgül hareketi denildiğinde, Kurşunlu Belediye Başkanı Erkan Dönmez akla gelen ilk birkaç kişiden biri.

O nedenle…

Dönmez’in iki dönem seçilmiş bile olsa CHP’den ayrılıp Sarıgül önderliğindeki Türkiye Değişim Hareketi’ne katılması kimseye sürpriz gelmedi.

Çünkü…

Geçmişe dayalı dostlukları ve beraberlikleri var. Bursa’da ayrıntıları pek göze batmayan o yakınlığı Dönmez şöyle anlattı:

“Daha 2.5 ay önce 350 kadını 7 otobüsle Şişli Belediyesi’ne götürdük. Mustafa Başkan orada çok güzel bir konuşma yaptı. Sonra gemi kiralayıp boğaz turu yapmalarını sağladı. Gemideki yemeğe kendisi de katıldı. Bunu Mustafa Sarıgül sayesinde yaptık.”

Devam etti:

“2 yıl önce de 100 erkeği Çanakkale’ye götürdük. O geziyi de Mustafa Sarıgül sayesinde gerçekleştirdik. Yine 450 gencimizi,. Mustafa Sarıgül’ün sağladığı destekle Uludağ’daki liderler kampına yolladık.”

Şunu da anımsattı:

“Mustafa Sarıgül, Kurşunlu’ya Yıldırım Parkı adını verdiğimiz çok güzel bir park armağan etti. Aramızda çok güzel bir dostluk ve kardeşlik oluştu.”

Sonuç şu:

“Bütün bu nedenlerle, ben Mustafa Sarıgül’ün yanında olmalıydım. Hem de öyle parti kurulduktan sonra duruma bakarak değil, daha baştan yanında yer almılıydım ve aldım.”

Sarıgül hareketi sorgulanıyor

Gözlemimizi sık sık tekrarlıyoruz… Durgun siyasette Mustafa Sarıgül rüzgârı esiyor. Gittiğimiz her yerde Sarıgül’ün konuşulduğunu gördüğümüzü de aktarıyoruz.

Kaldı ki…

Sarıgül hareketinin siyasi kadrosunda yer almak için istifa edenler de açıklamalarını kamuoyu önünde yapıyorlar.

Buna karşın…

Mustafa Sarıgül önderliğindeki Türkiye Değişim Hareketi’ni sorgulayanlar da var.

Örneğin…

Okurumuz İhsan Orak gönderdiği elektronik postada, Sarıgül hareketine katılımları yazan gazetecileri “derinlemesine analiz yapmamakla” eleştiriyor ve bazı sorulara cevap arıyor:

“Mustafa Sarıgül ve hareketinin memleket sorunlarına çözümleri, ekonomiye, eğitime, sağlığa bakışı nedir? Çalışana, çiftçiye, emekliye, esnafa, sanayiciye bakışını bilen var mı?”

Devam ediyor:

“Siyasi Partiler Yasası’na, dünyaya bakışı nedir, ilkeleri nelerdir? Sosyal demokrat mıdır, Anadolu aslanı mıdır, muhafazakâr kaplan mıdır bilen var mı?”

Şunu da soruyor:

“Koca koca partiler finansman bulamazken değirmenin suyu nereden akıyor?”

Bir soru daha:

“Partileştiğinde lider sultasını devam ettireceği gün gibi ortadayken insanlar ne ümit ediyorlar?”

Bunları irdelememizi isteyen İhsan Orak, başta CHP bazı tespit ve yorumlar da yapmış. Onları bir başka yazıya bırakıyoruz.

Ama…

Herkesin merak ettiği bazı soruların cevaplarını bugün alabileceğimizi düşünüyoruz.

DP’de 1 fire daha, CHP haftaya

Mustafa Sarıgül parti kurmaya karar verdiğinde, en büyük darbeyi Cumhuriyet Halk Partisi’ne vurması bekleniyordu. Ama bugüne kadar istifalar daha çok Demokrat Parti’den geldi.

Osmangazi İlçe Başkanı Hilmi Sancar ve yönetiminden Ali Berker Akıncı ile Süleyman Soylu döneminde Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcılığı yapan Burak Edin’in istifalarını, Anavatan kanadından gelen kopmalar izledi.

Dün de…

DP Osmangazi İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Kayaer istifasını elektronik postayla duyurdu.

Sancar gibi, Mesut Yılmaz’ın öne çıkmasına tepki gösteren Kayaer ayrıca “Hilmi Sancar ile birlikte hareket edeceğini” yani Sarıgül hareketine katılacağını açıkladı.

Bu arada, Sarıgül’ün bugün Bursa’ya gelip gitmesinden sonra önümüzdeki hafta da istifaların CHP’de yoğunlaşacağı konuşuluyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 05-12-2009