DP-Anavatan kağıtta birleşti ama kafalarda birleşemedi

DP-Anavatan kağıtta birleşti ama kafalarda birleşemedi  31 Ekim kurultayıyla DP ve Anavatan birleşti ama bir araya gelemeyen iki partinin teşkilatları kendi binalarında toplanmayı sürdürüyorlar. Bugünkü GİK öncesi kulislerde ilginç bir hareketlilik var…

Bursa Hakimiyet’te dün meslektaşımız Mustafa Özdal’ın yazısını okurken bir cümle dikkatimizi çekti.

DP İl Başkanı Füsun Yaşar, geride bıraktığımız hafta içinde Sarıgül hareketi nedeniyle DP’den istifa sayısının 7 olduğunu ve 8’e çıkmayacağını vurguladıktan sonra şunu söylemiş:

“Pehlivan’la birlikte istifa edenler DP’li değildi. 60-70 kadar eski Anavatanlı zaten DP’li değildi.”

••••••••••

Aslında…

31 Ekim kurultayında Demokrat Parti’de birleşme kararı olan DP ve Anavatan’da işlerin beklendiği gibi gitmediği biliniyordu.

Çünkü…

Kurultaydan bu yana geçen süre içinde, ellerde çiçekle yapılan ziyaret ve alkışlarla karşılamaya karşın, birleşen iki partinin teşkilatları arasında gerçek kaynaşma sağlanamadı.

O bakımdan…

Birleşen partilerden DP yönetimini Haşim İşcan Caddesi’ndeki binada sürdürdü. Anavatan ise Çekirge Caddesi’ndeki İntam’ı kullanmaya devam etti.

Hatta…

Anavatan kanadı birleşme öncesindeki gibi yönetim kurulu toplantılarını bile aksatmadı.

Oysa…

Anavatan’ın il ve ilçe yönetimleri aynen DP’nin il ve ilçe yönetimlerine katılacaklar, kongrelere kadar bu şekilde yola devam edilecekti.

Gelin görün ki…

İki parti teşkilatlarında da bu birleşmeyi kabullenemeyenler oldu.

DP’de kimileri Anavatan’la birleşme nedeniyle hoşnutsuzluk sergilerken, Anavatan’da kimileri de DP’li olmayı içine sindiremeyen tavır takındı.

Bunun sonucu da ayrı ayrı faaliyet sürdü. Birleşmiş bir partinin iki kanadındaki ayrı faaliyetler aidiyet oluşturmadığı için kafalarda da ayrı yapılar olarak kaldı.

Anlaşılan o ki…

DP İl Başkanı Yaşar istifa değerlendirmesinde DP ve Anavatan ayrımını bu nedenle bilinçaltı olarak yaptı.

Çünkü…

“Onlar DP’li değil, Anavatanlı” dedikleri de, otomatikman DP’li olan kişiler.

••••••••••

İki partinin, kurultaydaki birleşme kararına karşın henüz birleşememesini aşmanın yolu var elbette:

Ortak yönetimleri bir an önce oluşturmak.

Bunun için de…

Gözler bugün yapılacak olan Genel İdare Kurulu toplantısına çevrilmiş durumda.

GİK’te, Bursa’dan iki isim var. Biri DP kanadından Mümin Ekici, diğeri ise Anavatan kanadından gelen Orhan Efe.

Toplantıda…

İki partinin yönetimlerinin nasıl birleşeceğine dair yapısal düzenleme kararı alınması bekleniyor.

Kulağımıza gelenlere göre…

Bugünkü GİK öncesi hem DP İl Başkanı Füsun Yaşar, hem de artık tabelası olmayan Anavatan’ın son İl Başkanı Meliha Bağcıoğulları’ndan 40’ar kişilik yönetim listesi hazırlamaları istenmiş.

Bunun da nedeni belli:

Birleşme sırasında hızlı şekilde kongrelere gidilmesi kararı alınmasına karşın, DP’nin yaptığı son ilçe kongrelerinin üzerinden henüz yasal sınır olan iki yıl geçmedi.

O nedenle…

İki partiden ortak bir yönetim oluşturulması gündemde.

Ama…

Orada da ayrıntılar belli değil.

DP ve Anavatan kanatlarının 40’ar kişilik listeleri birleştirilip 80 kişilik meclis tarzı bir yönetim mi oluşturulacak, yoksa 40’ar kişilik iki listeden 40 kişilik yönetim mi çıkarılacak?

Yine…

Yeni yönetimin il başkanı Füsun Yaşar mı olacak, yoksa Meliha Bağcıoğulları mı atanacak:

Ya da…

Son dakikada sürpriz bir isim mi açıklanacak?

İlginç olan noktalardan biri de şu:

Anavatan kanadı tek liste hazırlarken, DP kanadında Yaşar’ın dışında liste hazırlığı yapan başka unsurlar da olduğunu duyuyoruz.

Bu da, üç listeli bir çalışma anlamına geliyor.

Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek?

Demiryolu için Bilecik ve Bandırma’dan Bursa’ya kadar yürüyen Kemal Demirel şimdi de il başkanlarını Ankara’ya yürütecek

Açık açık söyleyelim: Biz de Olay yazarı meslektaşımız İhsan Aydın gibi düşünüyoruz.

Bugüne kadar Bursa’nın yararına hiçbir işini görmediğimiz Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım neyin intikamını alıyor belli değil ama, onun döneminde bizim demiryolu işinin gündeme bile gelemeyeceği artık çok daha iyi anlaşılıyor.

İktidar partisinin Bursamilletvekillerinin yaşadıkları sıkıntıyı anlayabiliyoruz. Çünkü, hükümetteki bir bakana içeriden tepki kolay değil.

Buna karşın…

Hükümet üzerinde yaptırımı olmayan muhalefet milletvekilleri bir yere kadar asılabiliyorlar.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin üç milletvekili de demiryolu konusunu soru önergeleriyle gündemde tutmaya çalışıyorlar.

Fakat…

Bursa’da demiryolu gündeme geldiğinde akla gelen ilk isim olan Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Kemal Demirel, konuyu soru önergesinin ötesinde eylem aşamısan taşıyor.

Nitekim…

Geriye dönüp baktığımızda Demirel’in sık sık kampanyalar düzenlediğini görüyoruz. Önce Bilecik’ten Bursa’ya, geçen ay da Bandırma’dan Bursa’ya kadar “Bursa’ya demiryolu istiyoruz” yürüyüşleri yaptı.

Anadolu’nun çeşitli kentlerinde yine demiryolu isteyen basın toplantılarıyla eylemini geniş alana yaydı.

Şimdi de…

Yeni bir yürüyüş eylemi için hazırlıklar yapıyor.

Üstelik…

Bu kez tek başına yürümeyecek. Bursa’daki tüm siyasi parti il başkanlarını Ankara’ya kadar yürümeye davet edecek. Arzu ederlerse milletvekilleri de bu yürüyüşe katılabilecekler.

Bahar ayları için düşündüğü bu eylemi dün konuşurken Kemal Demirel şunu söyledi:

“Demiryolu konusunda Bursa’nın ne kadar istekli ve kararlı olduğunu göstermemiz gerekiyor. Hele bunu, Bursa halkının temsilcileri olan siyasi partilerin il başkanlarıyla yaptığımızda çok daha etkili olacağımıza inanıyorum.”

Düşüncesine katılmamak elde değil.

Siyasi parti il başkanlarının da ses getirecek ve aynı zamanda Bursa’nın kararlılığını gösterecek böyle bir eyleme hiç çekinmeden katılacaklarına inanıyoruz.

Demirel’den Başbakan Erdoğan’a 9 ro-ro sorusu

İstanbul’ukurtarmak için tırları ro-ro gemileriyle Mudanya’ya taşımak isteyen İDO her defasında tepki görmesine karşın gündeme getirmeyi sürdürüyor.

Bu kez…

İDO’dan yeni bir hamle gelmeden CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel konuyu Meclis gündemine bir kez daha taşıdı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplaması isteğiyle 9 soru yöneltti.

Bir…

“İDO’nun ro-ro ile tır taşımacılığı yapmayı planladığı iller hangileri?”

İki…

“Fizibilite çalışmaları hangi aşamada?”

Üç…

“Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen şekilde yönlendirme yapıldı mı?”

Dört…

“Aynı planda Mudanya için öngörülen kararları incelendi mi?”

Beş…

“Mudanya’daki özel mahsul alanları ve turizm planı görmezden gelinerek hangi önçalışmalar yapıldı?”

Altı…

“Trafik yoğunluğu için güzergah belirlendi mi?”

Yedi…

“En güvenli, en etkili ve en ucuz taşımacılık olan demiryolu için neler planlanıyor?”

Sekiz…

“Demiryolu sağlanmadan yapıldığı takdirde çıkacak trafik kargaşası ve kayıpların sorumlusu kim olacak?”

Dokuz…

“Bursa’nın sorunlar yumağına dönüşmemesi için projeden vazgeçmeyi düşünüyor musunuz?”

Nadir Gezer’den Rumeli öyküsü

Bursa’nın edebiyat dünyası için Nadir Gezer adının çok özel ve ayrı bir yeri var.

Nadir Hoca, bilgisi ve birikimini araştırmacılığıyla birleştirip edebiyat adına sürekli üretiyor.

Bugüne kadar 4 öykü, 2 roman, 3 şiir, 2 deneme-inceleme, 3 araştırma ve 1 de gezi kitabı yayınlandı. Son kitabı ise yine bir roman:

Muştucu Ata ve Onun Yaratıcı Dünyası.

Kitap…

Türkler’in büyük bir sevda olarak başlayan ve Anadolu’dan göçe dönüşen Rumeli yolculuğunun nasıl tersine döndüğünü ve neler yaşandığını anlatıyor.

İnsanı sarıveren, ibretlik öyküler içeren çok özel bir etkileyici tarih araştırmasına imza atmış Nadir Gezer.

Hele bu dönemde tam okunacak bir kitap olmuş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 07-12-2009