Siyasetin ilginç bir işleyiş tarzı var… Bir söylenti çıkıp yayılmaya başladı mı, eninde sonunda gerçeğe dönüşüyor. Dönüşmese bile gerçekleşmiş gibi genel kabul görüyor. Çoğu zaman da gerçek olarak sonuçlanıyor.
Bunun son örneği dün yaşandı.
Öğle saatlerinden itibaren önce Türkiye Değişim Hareketi içinde başlayan bir söylenti çok hızlı şekilde tüm siyaset kulislerine yayıldı.
Galiba…
Gelişmeyi, bir adım öncesinden başlayarak ele almak daha doğru olacak.
Şenol Seven, daha Cumhuriyet Halk Partisi’nde liderlik mücadelesi yaptığı günden beri Mustafa Sarıgül’ün yanında, hatta en yakınında oldu.
Sarıgül’ün CHP’den ayrılıp Türkiye Değişim Hareketi için yollara düştüğü süreçte de tüm Türkiye’yi birlikte dolaştı.
Sonrasında…
Hareketin partileşme sürecinde Bursa İl Temsilcisi olarak sorumluluk üstlendi. TDH’nın bugünkü ilçe yönetimlerini oluşturdu.
Doğrusu istenirse…
Mustafa Sarıgül de ona karşı çok vefalı davrandı. Hatta, Bursa’daki mitingi sırasında Şenol Seven’den övgüyle söz edip alnından öptü.
Fakat…
Partileşmeye gidilirken, Şenol Seven ile harekete destek veren isimlerden Feridun Pehlivan arasında bir soğukluk oluştu. Çevrenin de etkisiyle bu soğukluk kulislerde gizli yarış gibi algılandı.
Sarıgül’ün İzmir mitingine gidiş organizasyonunda ise gelişmeler farklı bir yöne kaydı.
O süreçte…
Şenol Seven ile Bursa Hakimiyet yazarı Okan Tuna arasında hiç yoktan yaşanan sürtüşme, Sarıgül ve TDH Genel Merkezi’ne kadar ulaştı.
Dün de…
Yani 27 Ocak 2010 Çarşamba günü Meydan gazetesi yazarı Yüksel Baysal köşesinde, Şenol Seven’le ilgili bazı gelişmeleri aktardı.
Yazıda…
Genel Merkez’den hafta sonu gelen iki görevlinin bazı görüşmelerde bulunduğu ve Seven’i görevden alıp yerine yeni bir atama için araştırma yaptığı bilgisine de yer verdi. Seven’in ise rencide edilmeyip Genel Merkez’de görev verileceğini yazdı.
Derken…
Dün öğle saatlerinde, “Şenol Seven görevden alındı” haberi TDH kulislerinden başlayıp, çok hızlı şekilde Bursa’daki siyaset kulislerine yayıldı.
Söylenti üzerine Şenol Seven’i aradık. Ankara’da TDH Genel Merkezi’nde, yönetiminden Avukat Turgut Özkan ile birlikte bazı Merkez Yürütme Kurulu üyeleriyle görüşme yapıyorlardı.
Söylentileri anımsattığımızda güldü ve “Bunları hep yayıyorlar ama beni kimse görevden almadı” dedi.
Ardından…
Ankara’da bulunma nedenini ise “Bana Genel Merkez’de görev teklif ediyorlar. Ama ben kabul etmiyorum. Çünkü birlikte çıktığım arkadaşlarımı yarı yolda bırakmak istemiyorum. Edersem de haziran ayından sonra ederim” sözleriyle açıkladı.
Buna karşılık…
Bursa’daki kulislerde ise, yönetim içinden bir kişiye geçici olarak başkanlık vekaleti verileceği, yeni il başkanı atamasının ise önümüzdeki hafta yapılacağı haberleri bilgi olarak yayıldı.
İşte tam bu noktada da, gündeme gelen bazı isimler de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Örneğin…
Daha önce Demokratik Sol Parti’den Bursa Milletvekili seçilen Fahrettin Gülener’e iki kez Genel Merkez tarafından il başkanlığı önerisi götürüldüğü, ancak ikisinde de “işlerinin yoğunluğu” nedeniyle Gülener’in öneriyi geri çevirdiği kulağımıza geldi.
Akşam saatlerinde ise…
Emek’in son belediye başkanı Yakup Aktaş’ın yeni TDH İl Başkanı olarak atanması için bazı girişimler olduğunu duyduk.
Kurban Bayramı’nın arifesinde İstanbul’a gidip Sarıgül’e baş başa görüşen ve “Size yakın olarak siyaset yapmak istiyorum” diyen Aktaş’ın sözlerine karşılık Sarıgül de “Sen artık benim kardeşimsin” demişti. Bursa mitinginde de Sarıgül’ün elini kaldırdığı isimlerden biri Aktaş olmuştu.
Gördük ki…
TDH içinde ve destekleyen çevrelerde de Yakup Aktaş’ın il başkanı olarak atanmasına yönelik bir beklenti var.
Sonuç olarak…
Şenol Seven görüşmemizde, “Beni görevden almadılar, Genel Merkez’de görev yapmamı istiyorlar” dese bile, TDH’da değişim beklentisi var.
Bir de son dakika notumuz var:
Şenol Seven dün akşam saatlerinde telefonla TDH lideri Mustafa Sarıgül’ü arayıp durumunu sordu. Sarıgül de ona “Seninle oturup konuşacağız” cevabını verdi.
Görünen o ki…
TDH’da değişim ateşi bacayı sarmış.