Bu sayfadan dün “Büyükşehir Belediyesi en prestijli organizasyonu İpekyolu Film Festivali’nin isim hakkını kaptırmış” başlığı altında ilginç bir gelişmeyi duyurduk.
Gelişmeyi de şöyle aktardık:
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl beşincisine hazırlandığı en prestijli organizasyonunun isim hakkına sahip olmadığı tesadüfen ortaya çıktı.
Meğer…
İlki 2006’da düzenlenen İpekyolu Film Festivali’nin isim hakkını, organizasyonu yapan İstanbul Organizasyon adlı şirket 1 Ağustos 2008 tarihinde kendi adına tescil ettirip patentini almış.
Üstelik…
Türk Patent Enstitüsü kayıtlarına göre, İstanbul Organizasyon adlı firmanın İpekyolu adına üç isim birden tescil ettirdiği görülüyor.
Firma…
2008/45281 numarayla Uluslararası Bursa İpekyolu Film Festivali isminin patentini almış.
Yanı sıra…
2008/45282 numarayla Uluslararası Bursa İpekyolu Film Festivali Bursa International Silk Road Film Festival isim hakkının, 2008/45283 numaralı kayıtla da Bursa International Silk Road Film Festival isim hakkının patentini almış.
Sonra da…
Düşüncemizi şu ifadelerle ortaya koyduk:
Doğrusu istenirse…
Bursa Büyükşehir Belediyesi gibi kurumsal bir yapının kendine ait etkinliğin isim hakkını, organizasyonu verdiği şirkete kaptırması ve bunun sonucunda biri Hikmet Şahin diğeri Recep Altepe döneminde son iki İpekyolu Film Festivali’ni isim hakkına sahip olmadığı halde yapması garip bir durum.
Yazıyı da şöyle bitirdik:
Kayıtlara göre geçen dönem gerçekleşen bu patent alma olayını öğrendiğinde 29 Mart 2009’dan beri Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapan Recep Altepe’nin ne yapacağı da merak konusu.
••••••••••
Bunun üzerine…
Festivalin isim hakkını alan İstanbul Organizasyon adlı firmanın sahibi ve İpekyolu Film Festivali Yönetmeni Ali Çalışlar aradı.
Önce…
Festivalin patentini alma gerekçesini açıkladı:
“Festivali organize etmeye başladığımızda Bursa’da İpekyolu adıyla bir firma kuruldu ve tanıtım hizmetlerine başladı. O nedenle, dönemin Büyükşehir Belediyesi’nin bilgisi dahilinde isim hakkını almak zorunda kaldım.”
Sonra da şu bilgiyi verdi:
“Geçen yıl dördüncü festivali yaparken benden daha önce Büyükşehir Belediyesi ile yaptığım sözleşmeyi feshetmem istendi. Tüm risklere rağmen ben istenileni yaptım ve sözleşmemi feshettim.”
Şunu özellikle vurguladı:
“Sözleşmemi feshedip yeniden anlaşırken, festivalin isim hakkının bende olduğunu Büyükşehir Belediyesi biliyordu. Ama gündeme gelmedi.”
Şunu da ekledi:
“Bir film festivali için çok uzun hazırlık yapmak gerekiyor. Biz de aylar öncesinden beşinci festival için hazırlıklara başladık. Fakat 15 gün önce bana bir yazı geldi ve sanki ilk kez öğreniliyormuş gibi, patentin bende olmasının kabul edilemez olduğu vurgulanıyordu. Bu da beni çok üzdü.”
Bir de sitemi var:
“Yazıyı alınca çok üzüldüm. Sayın Başkan’ın haberi olmadığını düşündüm ve kendisine ulaşıp bilgi vermek istedim. Ama bir türlü ulaşamadım. Oysa biz sıradan bir organizasyon yapmıyoruz. Şu anda Türkiye’nin en önemli ikinci film festivalini organize ediyoruz. Olan biteni Sayın Başkan’a bir de ben anlatabilmeliydim.”