Hep biz merak edecek değiliz ya… Amerikalı yüksek lisans üniversite öğrencisi gençlerin zor soruları

Açıkça söylemek gerekirse… Tömer denince bizim aklımıza Mesut Ege Demirtaş geliyor. Ankara Üniversitesi’nin Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi Bursa Şubesi’ni bizlerle hep o buluşturdu.
Ege hafta başında telefon etti…
Her yıl Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı Eğitim ve Kültür Dairesi desteği ve Tömer işbirliğiyle gerçekleştirilen Kritik Diller Bursu kapsamında bir grup Amerikalı yüksek lisans öğrencisini konuk ettiklerini söyledi.
Verdiği bilgiye göre…
Amerikalı öğrenciler 8 hafta boyunca seçilen arkadaş öğrencilerin aileleri yanında kalıyorlar. Böylece Türkçe’yi hem Tömer’deki dersanede, hem de ev ve günlük yaşamda öğreniyorlar.
Hafta içi 5 gün yoğun dersle geçerken, hafta sonları da Türk kültürünü tanıma ve öğrenme amaçlı çevre gezileriyle etkinliklere katılıyorlar.
Gelen grupta…
Yemek Sınıfı oluşturulup Türk yemekleri öğretildi. Yanı sıra çini yapımı için sınıf oluşturuldu. Kent Müzesi gezildi, Cumalıkızık ve İznik gezileri ise programda yer alıyor.
Mesut Ege Demirtaş’ın bizi arama nedeni de da bu ders dışı etkinlikti. “Yerel siyaset-kent ilişkisi konulu sınıf yaptık, ziyaretine geleceğiz” diye tebliğ etti.
Meğer…
Amerika’dan gelen üniversite yüksek lisans öğrencileri arasında yerel siyaset ve kent konularını merak edenler varmış.
Steve Solato, Sare El Bohy, Alyssa Mathias, Kat Thornton, Joanna Birkner ve Rebecca Mueller ile böyle tanıştık.
Bir kere…
Hepsi Türkçe’yi öğrenmişler, şakır şakır konuşuyorlar. 1.5 saatlik sohbetimiz sırasında yalnızca bir kez sözlüğü açıp kelime bakma ihtiyacı hissettiler.
Günlük yaşam ve toplum geleneklerini de gözledikleri için, Steve Solato bir gün oruç tutmuş. Ege, diğer gruplarda başka oruç tutanlar da olduğunu söyledi.
Steve orucu anlatırken “Çok merak ettim, deneme yaptım” dedi. “Çok zormuş” diye de ekledi.
Aralarında Osmanlı Tarihi öğrenimi görenler var. Onlarla Bursa’nın Osmanlı yanını konuştuk, Unesco Dünya Mirası listesi üzerine söz ettik. Bursa’yı anlattık. Müzik öğrencileriyle bilebildiğimiz kadar folk müzik sohbeti yaptık.
Ardından…
Keyifli sohbette çok sıcakkanlı bulduğumuz gençlerden zor sorular geldi.
Hani…
Hep “Acaba Amerika ne düşünüyor?” merakı vardır ya, gördük ki Amerikalı gençlerde de bizlerin ne düşündüğünü öğrenmeye çalışıyorlar.
Örneğin…
“17 Aralık’ta ne oldu?” diye sordular, “Gezi neden oldu?” diye öğrenmek istediler. Türkiye’deki siyaseti ve medya-siyaset ilişkisini merak ettiler.
Sonra…
“Suriye’de neler oluyor?” diye sordular. “Irak’ta neler olabilir?” diye de sordular. “Ortadoğu’nun geleceğini” merak ettiler.
“Cumhurbaşkanlığı seçimi nasıl geçer?” diye sordular.
Sorular arasında çarpıcı yorum içerenler de vardı.
Örneğin…
Bir öğrenci “Atatürk cumhuriyeti laik devlet olarak kurarken çarşafı yasaklamıştı. Şimdi üniversite ve resmi yerlerde türban yasağı kalktı. Nasıl yorumlanmalı?” diye sordu.
Dilimiz döndüğünce Amerika’da üniversite okuyan yüksek lisans öğrencilerinin sorularını cevaplamaya çalıştık. Onlara Türkiye’nin en büyük şehir gazetesi Olay’ı anlattık. Olay Televizyonu ve Olay FM’in stüdyolarını gezdik.
Kapıdan uğurlarken, aklımız hala merak ettikleri konular ve sordukları sorulardaydı.

Dili, anadilinin ülkesinde öğrenmek…

Amerika’da nadir olarak öğretilen dilleri yerinde öğrenmek amacıyla geliştirilen program kapsamında Amerikalı üniversite öğrencileri öğrenmek istedikleri dillerin anadil olarak konuşulduğu ülkelere gidip eğitim alıyorlar.
2006 yılında başlayan uygulama 13 ülkeyi kapsıyor ve ABD Dışişleri Bakanlığı bu programı Türkiye’de Tömer’le birlikte yürütüyor.
Programda…
Rusya, Çin, Hindistan, Suudi Arabistan gibi ülkeler de var.
8 haftalık program kapsamında Amerika’dan bu yıl Türkiye’ye 40 üniversite yüksek lisans öğrencisi geldi. Bursa Tömer’e 20 öğrenci gelirken, diğer 20 öğrenci Ankara Yenişehir Şubesi’nde eğitime alındı.