Erdoğan’ın veda kongresinde Davutoğlu’ndan 9 maddelik restorasyon manifestosu!

Bir yanda… Kurucusu ve lideri olduğu partiye veda eden bir genel başkan. Diğer yanda… Liderin yerine seçtiği, kamuoyuna ve partiye takdim edilen yeni genel başkan.
AK Parti’nin dünkü olağanüstü kurultayı birkaç yönden farklı oldu.
Birincisi…
Lider veda edip, yerine gelenin merhaba derken, ilk kez “seçilmiş cumhurbaşkanı” unvanıyla konuşma yapıldı ve partili cumhurbaşkanı tanımı gerçek oldu.
Gerçi…
Recep Tayyip Erdoğan bu ayrılışı veda olarak görmüyor, başlangıç anlamı taşıyan Kur’an-ı Kerim’deki Fatiha Suresi olarak kabul ediyor.
Yine de…
Konuşmasında delegelere veda ederken, öğütler verdi, AK Parti’nin yoluna nasıl devam etmesi gerektiğine dair düşünce ve arzularını dile getirdi.
Doğaldır…
Bu tür konuşmalar duygusal içerikli olur. Erdoğan’ın konuşmasında da duygusallık hayli fazlaydı. Fakat, konu paralel yapıyla mücadeleye geldiğinde sertleşti. Muhalefet liderlerini de eleştirdi.
Bununla birlikte…
Konuşmasını bitirirken “Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım” dedi, ama kendilerini yapılan haksızlık ve hakaretleri de unutmadığını söyledi.
Yani…
Çankaya’ya çıkarken eski defterleri henüz kapatmış değil.
Siyasette…
Liderlerin söylemleriyle birlikte hitabet yeteneği de önem taşır. Recep Tayyip Erdoğan iyi hatip, etkili konuşmacı. Ne söylediği anlaşılıyor.
Onun özellikleri biliniyor. Ahmet Davutoğlu bugüne kadar iç politikada dikkat çekici bir konuşma yapmamıştı.
O nedenle…
Hem delege, hem parti teşkilatları, hem kamuoyu başbakan olacak Davutoğlu’nun nasıl bir konuşmacı olduğunu, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile siyasi polemiklerin altından kalkıp kalkamayacağını merak ediyordu.
Görüldü ki…
Akademisyen kimliğinin de katkısıyla Davutoğlu hiç de fena konuşmacı değil. Lider olup olamayacağını zaman gösterecek, ama AK Parti’de Genel Başkanlık yapabileceğini dünkü kürsü performansıyla belli etti.
Vurgularıyla…
Akademisyen kimliğinin yanında ideolog izlenimi de verdi.
Konuşması…
Pazartesi günü bu sütunlarda Doç. Dr. Ferhat Pirinççi’nin de işaret ettiği gibi kimlik restorasyonu üzerineydi.
Daha doğrusu…
Davutoğlu dün kurultaya 9 maddelik kimlik restorasyonu manifestosu sundu.
Görünen o ki…
Dış dünyada Türk kimliğini öne çıkaran daha atak bir dış politika dönemi Davutoğlu ile birlikte başlıyor. Bu yeni politika anlayışı Türkiye ile ilişkili yabancı ülkelerde nasıl anlaşılır ve ne gibi etkilere yol açar bilemeyiz, ama içeride çok heyecanlı bir dönem yaşanacağı anlaşılıyor.