Adalet ve Kalkınma Partisi önümüzdeki hafta kurultayda Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra üçüncü genel başkanını seçecek. O üçüncü genel başkanın kim olacağına ise bugün yapılacak Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında karar verilecek.
O üçüncü genel başkan 28 Ağustos’ta Çankaya’yı devralacak 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilecek, başbakan olarak atanacak.
Her şey ortada…
Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına yürüdüğü süreçte sonuca ulaşacağı çok önceden belli olduğu için aylardır herkes yerine kimin başbakan olacağını konuşuyor, tartışıyor.
Bir çok isim yeni sürecin başbakanı olarak listesinde yazıldı, konuşuldu. Son günlerde Ahmet Davutoğlu adı biraz daha öne çıktı. Hatta, önceki akşam Gül de hükümeti Davutoğlu’nun kuracağının görüldüğünü söyledi.
Yine de sürpriz bekleyenler var.
Oysa…
Yakın geçmişe bakıldığında sürpriz olup olamayacağı da görülüyor.
Erdoğan yasaklıyken, ilk başbakan olarak partideki ikinci adam konumundaki Abdullah Gül’ü gösterdi.
İlk hükümet kurulurken de, Erdoğan başbakanlığı devraldıktan sonra ilk kabineyi oluştururken de sürpriz beklentileri gerçekleşmedi. 2007’de cumhurbaşkanlığı için kendisinin adaylığı sürprizi beklenirken Gül’ü aday gösterdi.
Son süreçte de kendisi olmayabilir sürprizine hazırlananları ters köşeye yatırdı.
Oysa…
Bunların hiçbirinde sürpriz yoktu. Milletvekili ve belediye başkanı adaylarını belirlerken de sürprize yer vermedi, konuşulan adaylıkları açıkladı.
Genel kamuoyunda konuşulan, tartışılan ne varsa, bugüne kadar hep gerçek tablo olarak yansıdı.
Yani…
Recep Tayyip Erdoğan, siyaset anlayışında sürpriz olmayan gerçekçi bir lider.
Atmayı düşündüğü adımı bir şekilde kamuoyuna yansıtıyor ve kenara çekilip tartışmaları izliyor. Olgunlaştığına inandığında da uyguluyor.
Şimdi yine aynısını yapıyor.
Ahmet Davutoğlu adını gündeme aylar önce taşıdı, bir ara unutturdu, görünüşe göre bugün de resmileştirecek.
Kısacası…
Erdoğan reel siyaset yapıyor, ters köşeye yatırmıyor. Bugün de sürpriz beklenmemeli.