Yeni bir “tartışma süreci” başlıyor… Almanya’dan bakan felsefeci gözüyle IŞİD ve Kürt sorunu

Dünyanın saygı duyduğu felsefenin iki yetkin ismi Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi ile Prof. Dr. Norman Peach’ı gazetede konuk ettiğimizde unutulmayacak iki saat yaşadık.
Üstelik…
İki büyük felsefeciyle günümüz olaylarını ve coğrafyamızda yaşananları konuştuk. O nedenle çok özel bir sohbet oldu.
Felsefe alanında Türkiye’nin gururu olan Prof. Dr. Kuçuradi, şiddet konusuna daha temel yaklaşım gösteriyor:
“Çocukların şiddete düşkünlüğü filmlerden kaynaklanıyor. Bilgisayar oyunlarında insan öldürdükçe puan topluyorlar.”
Sözün şiddete geldiği noktada Hamburg Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Norman Peach’ın değerlendirmeleri öne çıktı. Çünkü, Ortadoğu ve Kürt grupları üzerine araştırmalarıyla tanınıyor.
O da…
“1 ay önce Rojava’daydım. Orada insanlar demokratik bir toplum kurmak istiyor” diye söze başladı. Böyle bir tanımlama Irak ve Suriye’nin kuzeyinde Kürt devleti anlamına geliyor.
Ama Prof. Dr. Peach şuna dikkat çekti:
“Türkiye’de 2 yıldır barış var, kimse ölmedi. Ama son olaylarla sanki şiddet geri döndü.”
İzlenimleri doğrultusunda, “soruna politik çözüm bulmak gerektiğini” söylerken “Öcalan’ın durumu önemli” dedi. Bunun üzerine, “Nasıl bir beklenti olduğunu” sorduğumuzda şunu söyledi:
“Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu için demokratik toplum kurma düşüncesinin ne kadar destek gördüğünü gördüm. Terörist olarak tanımlamak yerine politik yolu seçip barış yoluna gitmek gerekir.”
Kuşku yok ki…
Bu bakış Türkiye’de fırtınalar koparır, kabul görmez. Ama Almanya’dan bakınca böyle görüyor:
“Almanya PKK’yı terörist örgüt olarak tanıyor. Fakat son zamanlarda terör tanımından vazgeçilmesi konuşuluyor.”
Yine araya girip “Peki, terörün öldürdüklerini ne yapacağız?” diye sorduk.
Şu cevabı verdi:
“Olayları kim nasıl yaptı tartışması asıl meseleyi ileriye değil, geriye götürür. Bu sorun askeri yoldan çözülmez.”
İlginç sohbette şunu söyledi:
“Amerikalılar Saddam’a saldırıp çökertti. Ama orada bir toplum çöktü. Sonra da kriminal bir yapı olarak IŞİD doğdu. Türkiye hükümeti de ne yazık ki IŞİD’i belli bir süre destekledi.”
Şunu vurguladı:
“Türk hükümetinin Kobane’den gelen sığınmacılara kapıları açması ne kadar övülse azdır. Bunun yanında Türkiye IŞİD’e karşı hastaneler dahil tüm sınırını kapatmalı.”
Bu noktada…
Tüm yaşananlardan sorumlu tuttuğu Amerika’nın bölge liderleri yerine kendi adamlarını oturtmak istediğini dile getirince şunu sorduk:
“Amerika’nın Kobane’de havadan attığı silahların bir kısmının IŞİD’in eline geçmesi yanlışlık mı, yoksa planlı mı?”
Güldü ve şu cevabı verdi:
“Kobane düşerse oraya verilen tüm silahlar da IŞİD’in eline geçecek. Daha ılımlı örgütler var. Onlar eğitilip silahlandırılıyor.”
Düşüncesi şu:
“En büyük sorunlardan biri Amerika’nın müdahaleciliği. Bütün bölge istikrarsızlaştırıldı, yıkıldı. Afganistan, Libya, Irak, Suriye… İran’a henüz el atmadılar Ama orası da dönüştürülmek istenen yerler arasında.”