Modern kent yaşamı, elektrik kesilince resmen çöktü

Bugünün genç ve orta yaş kuşağı pek bilmez, ama 70’li yılların ikinci yarısında elektrik kesintileri sıradanlaşmıştı. Günün hangi saatinde elektriklerin kesileceği bilinir, insanlar ona göre önlem alırlardı.
O yıllar…
Kent yaşamı bu denli elektrik bağımlısı değildi. Onun için, elektriğin birkaç gün gelmemesi bile sinir bozmak dışında çok büyük etki yapmazdı.
Ne var ki…
Günümüzde artık her şey elektrikle. Yapıların ısıtılıp soğutulmasından, kent içi ulaşıma, iletişimden her türlü ihtiyacın karşılanmasına kadar elektriksiz hiçbir şey olmuyor.
Dün de öyle oldu.
Hala tam çözülemeyen bir nedenle Türkiye’nin elektrik sistemi çöktü ve 45 il sabahtan akşama kadar elektriksiz kaldı. Evler üşüdü, işyerleri ve fabrikalar çalışamadı, buzdolaplarındaki soğuk gıdalar bozuldu, metro ve tramvaylar çalışmadı, insanlar yollarda kaldı.
Açıkça söylemek gerekirse, toplumsal paranoyamız çok ileri boyutlara ulaştığı için, ülke genelinde elektrik kesintisi terör saldırısı kabul edildi. Ege Bölgesi’nde bir santralın devre dışı kalmasının yol açtığı domino etkisi kimseye inandırıcı gelmedi.
Dünkü olay şunu da ortaya çıkardı:
Ne yazık ki ülkenin elektrik sistemi iyi yönetilemiyor. Bırakın krize müdahaleyi, kriz kabusa dönüştürülüyor.
Bir santral elbette arıza yapıp çökebilir, ama Türkiye gibi hedefleri olan bir ülkenin gün boyu karanlıkta kalmasının kabul edilebilir hiçbir yanı yok.