Seçimin yenilenmesi olasılığı siyaseti tedirgin ediyor, ekonomiyi ise korkutuyor

Ankara’da siyasi hava neredeyse saat başı değişkenlik gösteriyor. Bir bakıyorsunuz koalisyon partileri değişiyor, bir bakıyorsunuz herkes yeni bir seçim bekliyor.
Spekülasyonlar senaryolarla karışıyor, söylentiler havada uçuşuyor, her açıklamadan bir anlam çıkarılıyor.
Bir bakıyorsunuz AK Parti koalisyonu CHP ile kuruyor. Bir açıklamayla, gözler AK Parti-MHP koalisyonuna çevriliyor. Derken, Cumhurbaşkanı’nın sözleri “erken seçim isteği” olarak yorumlanıyor ve bu kez de “Acaba yeniden seçime mi gidiliyor” telaşı başlıyor.
Üstelik…
Bütün bunlar, hükümetin kurulabilmesi için Anayasa’nın tanıdığı 45 günlük sürenin işlemeye başlamasıyla iyice yoğunlaştı.
Meclis’te grubu bulunan partilerin yöneticileriyle ve milletvekilleriyle günlerdir yeniden seçim olasılığını konuşuyoruz. İzlenimimiz şu:
Siyaset, seçimin yenilenmesi olasılığının bile tedirginliğini yaşıyor. Üstelik bu tedirginlik hem parti bazında, hem de milletvekili bazında geçerli.
Konuştuğumuz parti yöneticileri şunu söylüyorlar:
“Geçen yıl yerel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi, bu yıl da genel seçim yapıldı. 16 ay içinde 3 seçim yaşadık. Parti teşkilatları çok yoruldu.”
Şuna da dikkat çekiyorlar:
“Halk da yoruldu. Geçen yıl yapılan iki seçimin yorgunluğu bu yıl genel seçime ilgisizlik olarak yansıdı.”
Şunu da ekliyorlar:
“Her seçimin en az 150 günlük kampanyası var. Topladığınızda, 16 aylık sürenin neredeyse hepsinin seçim kampanyası havasında geçtiği görülür.”
Milletvekilleri de aynı düşünüyorlar.
Kimi önseçimden kimi temayülden çıkıp listele girmiş, sonra da saha çalışması yaparak milletvekili seçilmişler. Sırtlarındaki ter kurumadan, Meclis’e alışamadan, milletvekilliğine doyamadan yeniden seçime gidilmesine hiç de sıcak bakmıyorlar.
Gerçi…
CHP seçimin yenilenmesi ciddi boyutta konuşulanca aynı listeleri aday göstereceğini açıkladı, ama seçimin sonucunu kestirebilmek mümkün değil. Liste aynı olsa bile yeniden seçilebilmenin garantisi yok.
Yanı sıra…
İş dünyasında herkes yeni bir seçimin ekonomi için yıkım olacağı görüşünde. Çünkü, küresel ekonominin sıkıntıları yansırken, 7 Haziran seçiminde kilitlenen piyasalar daha açılamadı. Yeniden seçim işte bu sıkıntıları arttıracağı gibi ülkeye maliyeti açısından da ciddi bir ekonomik yük oluşturacak.
O bakımdan…
Hem siyaset hem ekonomi dünyası yeniden seçime soğuk bakıyorlar ve bir an önce koalisyonun kurulmasını bekliyorlar.