Tıpkı Matruşka gibi, açtıkça içinden başkası çıkıyor… Örgüte silah, Türkiye’ye taziye mesajı gönderiliyor!

Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara 5 ay arayla ikinci kez terör saldırısı ile sarsıldı. İster devletin kalbi olarak tanımlansın, ister devlet mahallesi densin, bu ülkenin parlamentosu ve silahlı kuvvetlerinin konuşlandığı bölgede askeri konvoy arasına giren bombalı araç ile 28 canımızı kaybettik, 61 yurttaşımız yaralandı.
Ardından…
Diyarbakır’dan peş peşe tuzaklı saldırılar sonucu şehit olan askerlerimizin haberleri geldi.
Zor bir coğrafyada yer aldığımızı elbette biliyoruz. Tarih boyunca savaşların hiç kesilmediği, ihanetlerin hiç bitmediği bir bölgedeyiz ve bu bölgenin en güçlü devleti olarak tüm sorunlarını yaşıyoruz.
Ama…
İçimize sinmeyen, hatta isyan ettiren bir şey var:
Savaşta düşman belli olur. Bu savaşta düşmanın kim olduğu belli değil.
Çünkü…
Orada silahı tutan, bombayı atan elin kimliğinden çok öteye bir durum söz konusu. Tıpkı, Rusya’nın geleneksel oyuncak-kuklası Matruşka gibi bir manzara var önümüzde.
Nitekim…
Sohbet ettiğimiz Güneydoğu’da görevli bir güvenlik görevlisi, çatışmalarda vurulan yerel giysili kimi kişilerin Sırp keskin nişancı çıktığını, ellerindeki Kanas silahların kendilerinde olmadığını söyledi. O nişancıların kimin isteği ya da organizasyonuyla geldikleri çok önemli.
Yani…
Birini tutuyorsunuz, içinden başka biri çıkıyor. Onun içinden daha başka biri çıkıyor. Kapağı açtıkta yenisiyle karşılaşıyorsunuz. Hepsi iç içe geçmiş. Tek ortak noktaları, Türkiye’nin bütünlüğünü hedef almaları.
O bakımdan…
Matruşkadan çıkanların nereyi gösterdiği belli olsa da, asıl düşmanın adı bir türlü konamıyor.
Bize göre…
Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı terör olaylarıyla ilgili en çarpıcı ve en doğru yorumu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan yaptı:
“Terör örgütlerine silah, bize taziye mesajı gönderenlerin ikiyüzlülüğü son bulmalı.”
Tespite de, çağrıya da aynen katılıyoruz.