15 Temmuz darbesi girişim halinde kaldı, ama soru duruyor: Bir daha darbe olmayacağı söylenebilir mi?

Yönetimi 2 kez darbeyle değişmiş, 2 muhtıra bir postmodern darbe ve bir de de e-muhtıra yaşamış Türkiye 15 Temmuz gecesi darbe girişimini halkın sokağa dökülmesiyle atlattı.
Sosyal medyadaki “üstlerinin verdiği emri yerine getirmekle görevli” askerlere yönelik şiddet görüntüleri nedeniyle tartışmalar yaşansa da halkın bir darbeye karşı gelip engellemesi benzeri görülmeyen bir demokrasi mücadelesi oldu.
Şimdi…
Türkiye’nin önünde yeni bir dönem başlıyor. Kuşku yok ki, darbe girişimine yönelik çok kapsamlı soruşturmayla suçlular ortaya çıkarılıp yargılanacak.
Burada, suçlu aranırken masumların canını yakmamak çok önemli. Yani bu işi bir cadı avına çevirmemek gerekiyor.
Bütün bunlar…
15 Temmuz sonrasına ilişkin atılacak adımlar anlamında önemli.
Peki…
Hiç de hafife alınmayacak derinliği olduğu anlaşılan 15 Temmuz girişiminin engellenmesiyle Türkiye’de bir daha darbe olmayacağı söylenebilir mi?
Soruyu…
Ankara’dan konuştuğumuz herkese sorduk. Karşımıza şu genelleme çıktı:
“15 Temmuz bitti ve darbe önlendi. Fakat tehlike tamamen geçmiş değil. Çok dikkatli olmak gerekir.”
Konuştuğumuz dostlardan biri, tehlikenin geçmediğini şöyle anlattı:
“Mısır’daki darbe tam bir ders özelliği taşıyor. Tahrir Meydanı’nda toplananlar tehlikenin geçtiğini düşündükleri anda darbe geldi.”
Bir başka dost ise uyarıyı şöyle dillendirdi:
“Yangını söndürmek birinci görev. Darbenin önlenmesiyle yangın söndürüldü. Fakat yangın sonrası soğutma çalışması da çok önemli. Şimdi bu aşamadayız.”
Görünen o ki…
Bir yandan soruşturmalar başlatılırken,  yangın yerini soğutma çalışmaları kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptıkları “geceleri meydanda demokrasi nöbeti” çağrıları devam edecek.
Bunla birlikte…
Her şeyden önce demokrasiyi kendi işleyişi içinde ve esnetmeden sürdürecek güçlü ayakları oluşturmak gerekiyor. Asıl olan bu.
Bugün millet destan yazdı ve siyasi partiler de ortak deklarasyon ile darbeyi kınayıp demokrasiye sahip çıktılar. Şimdi bu ortak süreci sürekli kılmak gerekiyor.
Bu başarıldığında bir daha darbe korkusu yaşanmaz.