Yalnızca yönetim değil, siyaset ve seçim paradigmaları değişiyor: 2 kutuplu siyaset döneminde merkezin sağında ve solunda güçlü parti!

CUMHURBAŞKANII RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM
CUMHURBAŞKANII RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM

CUMHURBAŞKANII RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIMReferandum gecesi, saatin 24.00’ü geçtiği dakikalarda, Olay Televizyonu’nda sonuçları değerlendirirken; bu tür gecelerdeki yayınlarda gösterdiği performans ve başarıyla uzun süreli maraton yayınlar kralı haline gelen meslektaşımız Olay TV Haber Müdürü Esat Kaplan gelecek perspektifi adına “Bundan sonra neler olur?” diye sordu.
Biz de…
“Siyasetin paradigmaları değişiyor” diye başlayıp, seçimden sonra koalisyon arayışları döneminin bittiğini, seçimden önce koalisyon süreçlerinin başladığını söyleyip şunu da ekledik:
“Küçük partilerin sonuç alabilmeleri artık zor. Onun için, sonuca ulaşacak büyük partiler içinde anlaşma ve uzlaşmalarla yer alınacak.”
Salı günü…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kurucusu olduğu AK Parti’ye 979 gün sonra dönüşündeki toplantıda konuşmasını izlerken, referandum gecesi Olay TV ekranında Esat’la konuştuklarımız aklımıza geldi.
Çünkü…
Yeni dönemin ilk resmi adımı olan partili cumhurbaşkanı unvanını aldıktan sonra Erdoğan’ın verdiği ipuçları ve gösterdiği hedef siyaset paradigmasının değiştiğini resmen gözler önüne serdi.
Üstelik…
Değişen yalnızca siyasetin paradigmaları da değil, seçimin kriterleri de değişti.
Nitekim…
Zaman zaman görüşlerine başvurduğumuz siyasetin tam ortasında olan Ankara’daki dostumuz da gelişmelere aynı pencereden bakıyor.
Hatta…
O çerçeveyi biraz daha net çizdi:
“Türkiye referandum sürecini toplumun ikiye bölündüğü tartışmasıyla geçirdi. Böyle bir şey olması mümkün değil, fakat siyaset iki kutuplu oldu.”
Yorumu şu:
“Görünüşe göre, merkezin biri sağında diğeri solunda iki büyük parti ortaya çıkacak. Siyaset de seçim de bu iki parti arasında geçecek.”
Yani…
“Yani, Türkiye’nin genel seçmen yapısına uygun şekilde siyaset merkezde toplanıyor. Merkezde yer alan kazanacak, direnen işin içinde kalamayacak.”