Gerçek olan şu: Yaşamın her aşaması için adalet nefes almak kadar önemli. Aynı şekilde, demokrasi de toplum yaşamında özgürlük için vazgeçilmez.
O bakımdan…
İkisinden birini tercih etme durumu söz konusu bile olamaz. Zaten demokrasi yoksa adalet, adalet olmazsa demokrasi uygulanamıyor.
Ne var ki…
Siyasetin bugünkü görüntüsü – yeni bir meydan rekabeti ortaya çıkarıyor.
Bir yanda…
Ankara Güven Park’tan İstanbul Maltepe’ye doğru 15 Haziran günü adalet için yola çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü var.
Üstelik…
Bu sütunlarda daha önce de vurguladığımız gibi, Kılıçdaroğlu yola çıkarken arkasındaki kalabalık zayıf görüntü vermişti, ama yürüyüş boyunca sürekli artan bir kalabalık görülüyor.
Nitekim…
9 Temmuz günü Maltepe’deki miting alanında sona ermesi planlanan yürüyüş sonundaki mitinge CHP örgütleri 1 milyon kişi toplamayı hedefliyorlar.
1 milyon kişilik mitingler AK Parti için yabancı değil. Çünkü Yenikapı’daki meydanda daha fazlası toplandı.
Fakat…
16 Nisan referandumundaki yüzde 49’luk hayırcı kitlenin önderliğini yapan ve bu kitleyi korumayı hedefleyen CHP için seçim mitinginden daha değerli.
Çünkü…
2019’da halkın önüne gelecek cumhurbaşkanlığı seçimini kazanma umudunu önderlik ettiği kitleye de inandırmak istiyor.
Buna karşın…
İktidardaki AK Parti ve hükümetten 15 Temmuz’un yıldönümünde meydanda demokrasi nöbeti projesiyle geçen yıl hain darbe girişimi sonrası kentlerin meydanlarını dolduran milyonlara 15 Temmuz anması için çağrı yapılıyor.
Yani…
Türkiye önce 9 Temmuz’da CHP’nin meydandaki güç gösterisine tanıklık edecek, 15 Temmuz’da AK Parti ve hükümetin demokrasi çağrısıyla meydana toplanacak kalabalıkları izleyecek.
İlginç olan şu:
İki meydanda de katılımcılar yalnızca çağrıyı yapan partilerin taraftarı değiller. İkisinde de başka partilere oy veren seçmenler var.
İşte…
Böyle bir ortamda, siyasetin geleceği hesapları için fikir verebilecek meydan savaşı 1 hafta arayla yaşanacak.
Böyle bir güç gösterisi rekabeti seçim meydanlarında bile görülemez.