“Bursa’da idolün kim” diye sorulan AK Parti görüşmelerinde herkese el uzatan mı, herkese karşı yönetim mi oluşacak?

Bursa siyasetini 1977’den beri gazeteci olarak izliyoruz. 1980 öncesinde her şeyin önseçimle belirlendiği siyasi süreci yaşadık. 1983 Mayıs’ında siyasi partilerin yeniden kurulmaları sürecindeki tüm gelişmeleri izledik., bir anlamda partilerin kuruluşuna tanıklık ettik. 1983 Aralık’tan beri de her gün yerel siyaset yazıyoruz.
Doğal olarak…
41 yıldır Bursa siyasetinde çok şeye tanık olduk.
Fakat…
AK Parti’nin yeni il yönetim kurulu oluşturma yöntemini bugüne kadar hiç görmedik. En azından bu boyutta bir siyasi yöntemle karşılaşmadık.
Meslektaşımız, arkadaşımız Mustafa Özdal’ın da Olay’daki köşesinde vurguladığı gibi, yöntem iki aşamalı işledi.
Birincisinde AK Parti yönetiminde yer almaları arzu edilenlerden CV vermeleri istendi. İkincisinde de, AK Parti yönetiminde olmak isteyenler gidip CV verdiler.
Şaşırtıcı olan da bu.
Bugüne kadar CV denilen özgeçmiş ve kariyer bilgileri iş başvurusunda kişisel referans olarak verilirdi. AK Parti bunu siyasal referansa çevirdiği için, yüzlerce kişi iş başvurusu yapar gibi partiye özgeçmiş bıraktı.
Öyle ki…
Bu yöntemi şaşkınlıkla izleyenlerden biri “1.400 kişiyi buldu” dediğinde bizim şaşkınlığımız da arttı. Çünkü, AK Parti kendi işini zorlaştırdı bu yöntemle.
Bu noktada…
Yapılan görüşmelerde konuşulanlar da ilgi çekici.
Daha doğrusu…
Yönetimde yer almaları için davet edilenlere yakın geleceğin şekillenmesi anlatılırken, yönetime girmek için başvuranlara eskiler ve daha eskiler gibi partinin geçmişine ait izlerle ilişkilerinin sorgulandığı kulağımıza geliyor.
Hele…
“Bursa siyasetinde idolün kim?” gibisinden abilik soruları çok dikkat çekici.
Bundan da…
Herkesin başvurusunu kabul ederek, belki de başvuruları teşvik ederek siyasi strateji gereği sayıyı çoğaltılıp “Bursa’ya ve her kesime elini uzatan” anlayış sergilenirken, bir yandan da “herkese karşı yeni bir yapı” izlenimi doğuyor.
Gerçi…
AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman’ın bugüne kadar yüzünü görmediğimiz ve sesini duymadığımız için henüz tanımıyoruz, ama tanıyanlar hakkında hep işi şeyler anlatıyorlar.
Yeni gelenler elbette kendi düzenlerini kurmak isterler.
Ne var ki…
Salman adına yapılan görüşmelerdeki kimi ifadeler, mevcut parçaların yanında yeni bir parça algısına yol açıyor.