Son dönemde… Türkiye ile başta Almanya olmak üzere kimi Avrupa ülkeleri arasında giderek yükselen siyasi gerilim var. Bu gerilim, Türkiye’ye yönelik suçlamaya dönüşmesiyle görülmemiş bir boyuta ulaştı.
Buna karşılık…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile hükümetin de bazı Avrupa ülkeleri ve yöneticilerine yönelik sert çıkışları gündem oluşturuyor.
Aslında…
Ülkeler arasında çıkarlarını ilgilendiren konularda anlaşmazlıklar olması, çıkar çatışmaları yaşanması yadırganacak bir durum değil.
Üstelik…
Bu çatışmaların iç siyasete etkisinin olmaması da kaçınılmaz.
Nitekim…
Yıllardır beklediği Avrupa Birliği üyeliğinden umudu kesen Türk seçmeninin Avrupa ile çatışmalarda artık daha farklı düşünmeye başladığı görülüyor.
Bunu da…
Her ay tekrarladığı gündem araştırmaları yoluyla toplumun nabzını tutan Ada Araştırma’nın son çalışmasından anlıyoruz.
Seçmene…
“Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında yaşanan siyasi gerginliklerde Cumhurbaşkanı ve hükümetin tavırlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?”
diye soran araştırmada çıkan sonuç iç siyaset açısından dikkat çekici:
Araştırmaya katılanların yüzde 62.4’ü Cumhurbaşkanı ve hükümeti doğru bulurken, yanlış bulanların oranıysa yüzde 37.6’da kalıyor.
Seçmen analizindeyse daha özel bir tablo ortaya çıkıyor:
16 Nisan referandumunda evet oyu verenlerin yüzde 92.3’ü Cumhurbaşkanı ve hükümete destek verirken, hayır oyu verenlerin de yüzde 23’ü doğru buluyor.
Yine…
Ada Araştırma elde ettiği sonucu 1 Kasım seçimi sonuçlarına göre de analiz etmiş. Ortaya çıkan şu:
AK Parti seçmeninin yüzde 91.9’u, MHP seçmeninin yüzde 58.3’ü, SP seçmeninin yüzde 41.5’i, HDP seçmeninin yüzde 27.6’sı ve CHP seçmeninin de yüzde 14.6’sı cumhurbaşkanı ve hükümeti destekleyen yaklaşımda.
Diğer partilerin desteği toplamda yüzde 72.6’ya ulaşıyor.
Yani…
Görünen o ki, Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye karşı takındığı tavır ve tepki Türk seçmen için rahatsız edici boyuta ulaşmış durumda.
Görülen o ki…
Önümüzdeki süreçte seçmenin bu eğilimi iç siyaset için de belirleyici olacak.