Çin Halk Cumhuriyeti’nin konuğu olarak Bursa, Ankara ve İstanbul’dan bir grup gazeteciyle başladığımız Çin gezisinin 8. gününde önemli görüşmeler yaptık.
Bu sütunların okurları gezinin amacını, biliyorlar. Çin kendini anlatıp 2025 Planı kapsamındaki büyük sanayi devrimini tanıtmak için, özellikle İpek Yolu ülkelerine yönelik Yeni Yol, Yeni Kuşak projesini uygulamaya koydu.
Türk gazeteciler de Çin’e tanıklık etmek için geldiler.
Programı…
Çin Uluslararası Radyosu Türkçe Servisi hazırladı. Fakat program deyip geçmemek gerekiyor. Çünkü, sabah 08.00’den itibaren akşama kadar resmen başdöndüren bir ziyaret trafiği var.
Günde en az 7 ayrı yere gidiliyor, ziyaretler bazen 10’a kadar çıkıyor. Çok yoruluyoruz, ama Çin’i yakından tanıma ve gözlemleme fırsatı buluyoruz.
Tıkır tıkır işleyen programımıza Çin Komünist Partisi de katılıyor.
Nitekim…
Gittiğimiz her kentin girişinde belediyelerin ve ÇKP’nin Medya Tanıtım başkanları tarafından karşılanıyor, ziyaretlerimizi de eskort eşliğinde yapıyoruz. Her kurumda da genel müdür düzeyinde kapıda karşılanıp bilgilendiriliyoruz.
Öğle yemeklerinde belediye başkan yardımcılarının, akşam yemeklerindeyse belediye başkanı, kaymakam ve ÇKP yöneticilerinin konuğu oluyoruz.
İşte…
Bu resmi ortamlarda hükümet temsilcileriyle birlikte oluyor, sohbet ediyoruz.
Örneğin…
Türkiye’nin haklı kaygılarla ser tepki gösterdiği, Amerika’dan Rusya’ya ve Avrupa ülkelerine kadar herkesin karşı olduğu Kuzey Irak’taki bağımsızlık referandumunun Çin’den nasıl görüldüğünü merak ettik.
Önce Ortadoğu konusu:
“Çin Halk Cumhuriyeti olarak sanılanın aksine Ortadoğu’yla yakından ilgileniyoruz. Başta Filistin olmak üzere Irak ve Suriye’de yaşananları, her gelişmeyi takip ediyoruz.”
Referanduma bakışları da şu:
“Kuzey Irak’taki referandumu da yakından izliyoruz. Burada Türkiye’nin hassasiyetlerini çok önemsiyoruz.”
Şu nokta sıkıntılı:
“Ancak kabul etmemiz gerekir ki, bu konuda net bir kararımız ve belirlenmiş bir politikamız yok.”
Buna karşın…
Net bir görüşleri var:
“Çin Halk Cumhuriyeti, nerede olursa olsun sınırların değişmesine karşı. Her yerde olduğu gibi, Ortadoğu’da da sınırların değişmesine karşıyız. Bu yönde atılacak her adımdan rahatsızlık duyarız.”