CHP İl Başkanı olarak 2 yıl sıkıntılı süreçler yaşayan Şadi Özdemir veda ederken mesajlar verdi: Toplumun sinir uçlarına dokunmaya çalıştık!

Şadi Özdemir yeni tanıdığımız bir siyasetçi değil. Zaten kendisi de 1986’dan beri Bursa siyasetinin içinde olduğunu söyledi.
Dönüp baktığımızda…
Siyaset anlayışı ve tarzı elbette eleştirilebilir, ama çizgisini hep yükselten olduğunu özellikle vurgulamak gerekiyor.
27 Aralık 2015’te yapılan kongreye son dakika adayı olarak girip kazandıktan sonra üstlendiği CHP İl Başkanlığı sorumluluğunu 7 Ocak Pazar günü Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde yapılacak kongrede devredecek.
Çünkü aday değil.
O nedenle…
CHP’nin Bursa milletvekillerinden Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nu yanına alarak medyanın karşısına çıktı. Masada CHP İl Sekreteri Muharrem Or, salonda da yönetim kurulu üyelerinden bazıları da vardı.
Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık’ın ise annesinin rahatsızlığı nedeniyle toplantıya katılamadığı duyuruldu.
İşte…
Böyle bir ortamda 2 yıllık süreçte yaptıklarını ayrıntılı anlatıp, bir anlamda döneminin hesabını veren Özdemir, 1 saati aşan konuşmasında genel ve yerel gelişmeleri değerlendirerek İl Başkanlığı’na veda etti.
Geçen süreye baktığımızda, siyasi çalışmaları sekteye uğratan iki farklı gelişme yaşandığını görüyoruz. Bunlardan biri kuşku yok ki 15 Temmuz darbe girişimi. Özdemir o süreci konuşurken, CHP’nin mağdurlar için başvuru noktası haline geldiğini söyledi.
İkinci olarak da 16 Nisan referandumu siyasi akışı duraksattı.
2 yıllık görev süresinin içine böylesine iki gelişme sığdırmak da Şadi Özdemir’in siyasi şanssızlığı olsa gerek.
Kaldı ki…
Göreve gelirken nelere hazırlıklı olduğunu şu sözlerle ortaya koydu:
“İktidarın parti koltukları olmadığını gayet iyi biliyoruz. İktidar olmak bulunduğunuz ilçeyi, ili yönetmektir, bunu gayet iyi bilen bir anlayışız.”
Şu sözleri de parti içi siyasete bakışını gösteriyor:
“Barışık, çalışkan ve en az 9 belediye hedefledik. Enerjimizi içeride tüketmek yerine seçmeni tanıyan ve yüzleşen bir model kurmaya çalıştık.”
Partiden ihraç edilmeyi yaşamış biri olarak şunun altını çizdi:
“Geçmişten gelen dar kadrocu anlayış, koltuğu bırakmama, rakiplerini tasfiye et kurtul anlayışından çıkıp sokağa çıktık.”
Ardından…
Partililere “sosyal medyada eleştirmeyin, gelin örgüt toplantılarında konuşun” çağrısı yaptıklarını anımsatıp şunu da ekledi:
“Çalışmalarımızda toplumun sinir uçlarına dokunmaya çalıştık.”