Gerçi… Seçimden önce de beklenen gelişmeydi, ama beklenenden daha erken başlaması çoğu kişi için sürpriz oldu.
Gelişmeyi de…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ailece yenen yemek sonrası “Yemekte ‘Ben Genel Başkan olayım, sen Onursal Başkan ol’ dedim anlamında açıklama yapan Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce duyurdu.
Kılıçdaroğlu ise öneriyi ve açıklamayı siyasi nezaketsizlik olarak yorumladı.
O günlerde…
Yani, İnce’nin çıkışından sonra olağanüstü kurultay için harekete geçilen günlerde şu yorum öne çıktı:
“Yerel seçime 9 ay kaldı, adayların belirlenmesi için de 5 aylık bir süre var. İki taraf da belediye başkanı ve belediye meclisi adaylarını kendilerinin belirlemesini istiyor.”
Bu süreçte…
Bursa’da olağanüstü kurultay ya da değişim çağrısı anlamında iki ciddi çıkış yaşandı. Onlardan birini, Nilüfer Belediye Meclisi üyelerini de arkasına alan CHP Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal yaptı, diğeri eski il başkanı Gürhan Akdoğan’ın çağrısıydı. O toplantıya eski il başkanlarından Metin Çelik de katıldı.
Bir yandan bunlar olurken, diğer yandan kurultay ve değişim çağrılarının yaşandığı sürece biraz da el koyma anlamında il başkanları kendi aralarında bir organizasyonla toplantı yaptılar.
Hafta sonunda…
İstanbul’da yapılan toplantıya aralarında CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş’un da yer aldığı 16 il başkanı katıldı.
Kulağımıza gelenlere göre, Akkuş toplantıda yaptığı konuşmasına, “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da, Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Muharrem İnce de partimizin değeridir, ikisi de bizim için önemlidir” diye başladı ve şunu söyledi:
“Gerçek olan şu ki, yerel seçimler için önümüzde kısa bir süre var. Böyle bir sürçte yapılacak kurultay kimseye yarar getirmeyeceği gibi, partimize zarar verir ve olumsuzluklara yol açar.”
Sonrasında…
Toplantıya katılan 16 il başkanından şu karar çıktı:
“Muharrem Bey’i de dışarıda tutmadan, kurultayın toplanmaması için süreci il başkanları olarak biz yürütelim. Çatışma değil, uzlaşma kültürünün ortaya çıkmasını sağlayalım.”