Üreten bir kentte yaşadığımızı unutmayalım… Fabrikalar batarsa herkes işsiz kalır… Onun için dedikodu değil, el ele birlik olma zamanı!

Bursa üreten bir kent. Sanayide ülkenin gözbebeği, istihdamda örnek, ihracatta lider. Tarımda da öyle. Verimli topraklarında üreten, tarımsal sanayiye öncülük eden cennet gibi bir kentte yaşıyoruz.
Maalesef dedikoduyu da çok seven bir kent.
Öyle ki…
Bu kentten yetişen insanlara karşı da, bu kentten büyüyen firmalara ve kurumlara karşı da acımasız dedikodu yapıyoruz.
Hele…
Sıkıntılı dönemlerde dedikoduyu abartıyoruz. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı döviz savaşı nedeniyle ekonomide yaşanan sıkıntılı durumu abartılı ve asılsız dedikodularla içinden çıkılmaz hale doğru sürüklüyoruz.
Nitekim…
Şu sıralarda Bursa’nın neredeyse her köşesinde firmalara yönelik dedikodular aldı başını gidiyor. Neymiş, falanca inşaat şirketi sıkıntıya girmiş. Neymiş, filanca tekstil konkordato ilan etmiş. Neymiş, feşmekan grup sıkıntıya girmiş.
Daha geçenlerde, Bursa’dan doğup ülkenin liderliğini üstlenen, yurt dışında bile yatırımlar yapan kendi devimiz bir şirket batmadığını açıklama gereği duydu.
Benzer dedikodular yine bu kentin önemli firmaları için artarak ve neredeyse her gün yeni firma adları eklenerek sürdürülüyor. Hatta dedikodular kayyum atandığı safsatalarına kadar  vardırılıyor.
Ortada küresel sorunlara dayalı sıkıntılı bir süreç olduğu gerçek, ama konkardato ilan eden, ya da batma sorunu yaşayan firma yok.
O bakımdan…
Asılsız dedikodularla bu kentin ekonomisini ayakta tutan firmalara büyük haksızlık yapılıyor.
Oysa…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrılarında vurguladığı gibi, ülkemizin dışındaki etkenlerden kaynaklanan bu sıkıntılı süreci elbirliğiyle atlatmamız gerekiyor.
Zaman dedikodu zamanı değil. Firmalarımızı, kurumlarımızı dedikodu batağında yıpratmakla bir yere varamayız. Onun için, dedikoduyu bırakıp el ele vermemiz gerekiyor.
Unutmayalım ki…
Firmalarımızın batması, kent ekonomisinin bozulması hepimizin işsiz kalmasına yol açar.
Zaman birlik ve beraberlik zamanı.