Alman felsefeciden Türkiye-Almanya ilişkilerinin “oradan bakınca” görünüşü: Kültürel düzeyde yakınlık, politik alanda sorunlu

PROF. DR. ULRİCH GLASSMANN VE DİŞ HEKİMİ GÜRKAN KAYA FELSEFE KONGRESİ
PROF. DR. ULRİCH GLASSMANN VE DİŞ HEKİMİ GÜRKAN KAYA FELSEFE KONGRESİ
PROF. DR. ULRİCH GLASSMANN VE DİŞ HEKİMİ GÜRKAN KAYA

Türkiye’ye daha önce gelmiş, fakat Bursa’ya ilk gelişi… Bu yıl beşincisi yapılan Uluslararası Felsefe Kongresi’nin son oturumda kapanış konuşmacısıydı…
Almanya’nın Flensburg Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ulrich Glassmann son oturum öncesi Bursa Felsefe Kulübü Başkanı Diş Hekimi Gürkan Kaya ile birlikte ziyaretimize geldi.
Üniversitedeki bölümü Politik Ekonomi olan Prof. Dr. Ulrich Glassmann’la Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Tayfun Torun aracılığıyla konuştuk.
Öncelikle de…
Birlikte savaşıp kader birliği yapmış iki ülke ilişkilerinin Almanya’dan nasıl göründüğünü öğrenmek istedik.
Söze…
“Kültürel düzeyde iki ülkeyi pek çok yönüyle yakın buluyorum. Almanya’da yaşayan çok fazla Türk var” diyerek başladı.
Sonra…
Birlikte okuduğu ve çalıştığı Türk arkadaşları olduğunu, bölümünde doktora yapan Türk öğrencisi olduğunu söyledi.
Ardından…
“Ama iki ülke arasında politik düzeyde büyük sorunlar var” dedi ve bunu “karmaşık bir durum” olarak yorumladı.
Sözünü ettiği karmaşık durumun ilk sırasında güçler ayrılığına iki ülkenin farklı bakışı yer alıyor.
Prof. Dr. Glassmann oradan baktığında, “gücün odaklanması” sorunu görüyor ve “Türkiye’de özgürlük olmadığını” düşünüyor.
Buraya gelip yaşamı ve ortamı gördükten sonra düşünce ve algısının değişip değişmediği sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Politik düzeyde yasalarla kişinin gündelik yaşamı arasında farklar var. Hem politik düzlemde, hem bireyler düzleminde fikir alışverişi önemli.”
İlgisini çekense şu:
“Hiçbir karşılamada göremeyeceğim bir misafirperverlik gördüm.”
Bu noktada…
“İki ülke ilişkilerindeki çatışmanın giderilmesinde bilim adamlarına olan ihtiyaca” dikkat çekti ve Almanya’dan bir gözlem daha paylaştı:
“Almanya’da yaşayan Türkler çoğunlukla Almanya’nın temel değerleriyle çatışma halinde. Alman anayasasıyla da çelişiyorlar.”
Görünen şu:
Felsefe Kongresi için gelen, hatta kapanış konuşmacısı olan Prof. Dr. Ulrich Glassmann’ın oradan bakınca edindiği izlenim buraya gelince değişmemiş.
Demek ki…
Bazı konularda Türkiye’nin kendini anlatabilmesi adına yapılacak daha çok iş var. Sohbetten bunu anladık.